Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
head [uk]
"head [uk]"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Automotive
1
Otomotiv
head [uk]
i.
arabanın üstü
2
Otomotiv
head [uk]
i.
araba tavanı
Breeding
3
Hayvancılık
head [uk]
i.
av hayvanı sürüsü
"head [uk]"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 56 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
bed-head [uk]
i.
yatak başlığı
Colloquial
2
Konuşma Dili
out of your head [uk]
s.
deli
3
Konuşma Dili
out of your head [uk]
s.
çılgın
4
Konuşma Dili
out of your head [uk]
s.
aklını kaybetmiş
5
Konuşma Dili
off your head [uk]
s.
aklı yerinde olmayan
6
Konuşma Dili
off your head [uk]
s.
alkolün/uyuşturucunun etkisi altında
7
Konuşma Dili
off your head [uk]
s.
sarhoş/kafası kıyak
8
Konuşma Dili
I’ll knock your head off! [uk]
expr.
kafanı kırarım!
9
Konuşma Dili
I’ll knock your head off! [uk]
expr.
kafanı dağıtırım!
Idioms
10
Deyim
have a thick head [uk]
f.
başı çok ağrımak
11
Deyim
have a thick head [uk]
f.
başında bir ağırlık olmak
12
Deyim
have a thick head [uk]
f.
kafası sersem gibi olmak
13
Deyim
have a thick head [uk]
f.
akşamdan kalma veya hasta olmaktan dolayı başı ağrımak/sersem gibi olmak
14
Deyim
knock something on the head [uk]
f.
bir şeyin yanlış olduğunu göstermek
15
Deyim
knock something on the head [uk]
f.
yanlış olan bir şeyi baştan engellemek/bertaraf etmek
16
Deyim
knock something on the head [uk]
f.
bir şeyin başını ezmek
17
Deyim
knock something on the head [uk]
f.
bir şeyin büyümesini baştan engellemek
18
Deyim
knock something on the head [uk]
f.
yılanın başını küçükken ezmek
19
Deyim
knock something on the head [uk]
f.
bir şeyi yapmamaya karar vermek
20
Deyim
be banging your head against a brick wall [uk]
f.
akıntıya karşı kürek çekmek
21
Deyim
be banging your head against a brick wall [uk]
f.
akıntıya kürek çekmek
22
Deyim
be banging your head against a brick wall [uk]
f.
boş yere çabalamak
23
Deyim
be banging your head against a brick wall [uk]
f.
boşa kürek sallamak
24
Deyim
be banging your head against a brick wall [uk]
f.
boşuna uğraşmak
25
Deyim
be banging your head against a brick wall [uk]
f.
deveye hendek atlatmak
26
Deyim
be banging your head against a brick wall [uk]
f.
havanda su dövmek
27
Deyim
be banging your head against a brick wall [uk]
f.
iğneyle kuyu kazmak
28
Deyim
cannot make head nor tail of something [uk]
f.
bir şeyden hiçbir şey anlamamak
29
Deyim
cannot make head nor tail of something [uk]
f.
bir şeyden hiç anlamamak
30
Deyim
do your head in [uk]
f.
deli etmek
31
Deyim
do your head in [uk]
f.
kafayı yedirmek
32
Deyim
do your head in [uk]
f.
sinir etmek
33
Deyim
get your head round something [uk]
f.
bir şeyi anlamak
34
Deyim
get your head round something [uk]
f.
bir şeyi idrak etmek
35
Deyim
get your head round something [uk]
f.
bir şeyi anlayabilmek/çözebilmek
36
Deyim
knock (someone) on the head [uk]
f.
(bir şeyin) önünü kesmek
37
Deyim
knock (someone) on the head [uk]
f.
(bir şeyin) ilerlemesine engel olmak
38
Deyim
knock (someone) on the head [uk]
f.
yanlış olan (bir şeyi) baştan engellemek/bertaraf etmek
39
Deyim
knock (someone) on the head [uk]
f.
(bir şeyin) başını ezmek
40
Deyim
knock (someone) on the head [uk]
f.
yılanın başını küçükken ezmek
41
Deyim
knock (someone) on the head [uk]
f.
(bir şeyi) bırakmak
42
Deyim
knock (someone) on the head [uk]
f.
(bir şeyi) yapmamak
43
Deyim
knock (someone) on the head [uk]
f.
(bir şeyi) ilerletmemek
44
Deyim
stick your head above the parapet [uk]
f.
cesaret edip düşüncülerini söylemek
45
Deyim
stick your head above the parapet [uk]
f.
kendini öne atmak
46
Deyim
stick your head above the parapet [uk]
f.
düşüncelerini açıkça/çekinmeden belirtmek
47
Deyim
off (one's) head [uk/ireland]
s.
sarhoş
48
Deyim
off (one's) head [uk/ireland]
s.
kafası uçmuş
49
Deyim
off (one's) head [uk/ireland]
s.
kafası yüksek
50
Deyim
off (one's) head [uk/ireland]
s.
(alkolden/uyuşturucudan) kendinden geçmiş
51
Deyim
off (one's) head [uk/ireland]
s.
(alkolden/uyuşturucudan) uçmuş
52
Deyim
off (one's) head [uk/ireland]
s.
(alkolden/uyuşturucudan) kendini kaybetmiş
53
Deyim
off (one's) head [uk/ireland]
s.
kafayı bulmuş
Automotive
54
Otomotiv
fixed-head coupé [uk]
i.
iki kapılı araba
Sport
55
Spor
short head [uk]
i.
kıl payı
56
Spor
short head [uk]
i.
burun farkı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of head [uk]
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy